“Yanlış ve zayıf politikaların parçası olmak istemiyorum” diyerek CHP den istifa etti.
İstifa gerekçesinde haklı olabilir ama hemen bir parti kurması, acaba bunun için mi istifa etti düşüncesini getirdi akıllara.
Süheyl Batum’un onu cumhurbaşkanı adayı göstermesine ulusalcılar olarak destek verdik. Gönülden istedik.
Cumhurbaşkanlığına yakıştırmıştık kendisini.
Olmadı ne yapalım?
***
CHP hakkında yaptığı eleştirilerin tümüne katılmakla beraber yeni bir parti kurması üstelik bu partinin ANAP ağırlıklı olması hiç hoş olmadı.
18.Olağan Kurultaydan sonra parti içinde 'koltuk değil zihniyet mücadelesi' yürüttüğünü ,"Ulusalcılık, ulusal değerlere bağlılık” ise bundan gurur duyduğunu, CHP yönetimin CHP’nin geçmişinden ve Atatürk'ten utanır hale geldiğini söylemişti.
Bu sözleri istifasını haklı gösterecek sebepler olabilirdi. Ona hayranlığımız artmakla birlikte istifasını doğru bulmamış diğer ulusalcı kanat gibi içeride kalıp mücadele etmesini istemiştik.
Bu mücadele sonunda disipline verilirdi, partiden kaba tabirle atılabilirdi ama gönlümüzde daha çok yücelirdi.
Çünkü biz kadınlar onun ve diğer ulusalcı vekillerimizin yanındaydık.
Ha… Olanlardan sonra Atatürk çizgisinde bir parti kurabilseydi belki umut olabilirdi.
***
Yanlış yaptı, çok yanlış yaptı.
Yine 18. Olağan Kurultay sonrası yaptığı konuşmada “Siyaset benim için ilke ve değerler meselesi” demişti.
Acaba şimdi kurmuş olduğu partide ilke ve değerleri bulabildi mi?
Bir kere partisinin adı ters geldi bizlere.
ANADOLU Partisi ANAP’ı çağrıştırıyordu.
Türkiye sadece Anadolu demek değildir.
Her ne kadar logosunda Güne bakan olsa da Edirneliler biz yok muyuz şakaları yapmaya başladılar.
(Aslında İşçi Partisi de tüm toplumu kapsayacak yeni bir isim bulsa bence çok iyi olur gibime geliyor. Mesela 6 Ok, Cumhuriyetçi Halk Partisi gibi.)
***
Anadolu Partisi’nin içindeki oluşuma baktığımızda ise “AKP'de meclis üyeliği yapmış insanlar, DP'de siyaset yapmış insanlar, Anavatan Partisi’nde siyaset yapan Yunus Yunusoğlu, Kasım Gündüz, Sedat Demirer, Mehmet Şerif Avcı, Hüseyin Yıldız’ı görmekteyiz.
Hepsi kurt siyasetçiler.
Emine Ülker Tarhan her ne kadar dirençli olsa da bu kurt siyasetçiler arasında istediği adımları atamaz gibi geliyor bana. Fazla üzülür…
Aldığım duyumlara göre kendi kafalarında olmayanlara ters davranıyorlarmış. Mesela CHP çoğunluklu Gençlik Kollarının çalışma isteklerine daha zaman var diyerek karşı çıktıkları için Gençler toptan istifa etmişler.
Yeni hayata geçen bir parti için hiç hoş değil bunlar.
***
Ben bu satırları yazarken sosyal medyada Prof Dr.Mustafa Zengin’in Anadolu partisinden istifa ettiğini açıklaması bomba gibi patlayıverdi.
Demek ki partinin içinde bir şeyler iyi gitmiyor demektir bu.
Emine Hanım da yol yakınken o ne diyecek, bu ne diyecek diye bakmadan
derhal istifa etmelidir.
Herkes yanılabilir bunlar olağan şeylerdir.
Emeklerine, kendisini yormasına değmez bence.
Öte yandan Mustafa Zengin’in istifasını, Emine Hanımın Genel Kuruldaki oylamaya katılmamasına yormamak gerekir.
Demek ki Mustafa Bey her ne kadar sağlık nedenleri ile istifa ettiğini açıklamış olsa da parti içinde bir rahatsızlık hissetmişti.
***
“Kendisini Ulusal Kanalda Hulki Cevizoğlu’nun programında izlediğimde, her zamanki o vakur, başı dik halinden eser yoktu. Sanki bir cenazeden gelmiş gibiydi. Mutsuz bir görüntüsü vardı.
Bana öyle gelmiş olabilir diyelim.”
***
Oylamaya katılmama nedenini Twitter hesabından açıkladı.
“Hırsızlara da, bir çetenin sahte vicdan algısı yaratmaya çalıştığının farkına varamayıp yayın yasağı koymuş gayrimeşru komisyondan adalet umanlara da, Genel Kurul’da ‘onlarda da vicdanlı milletvekilleri var’ algısı yaratma tiyatrosuna kananlara da, rahatsızlığım üzerinden hırsızlar yerine sonucu belli bir oylama nedeniyle bana saldıranlara da yazıklar olsun. Behey koalisyon ne bekliyordunuz ki despot bir yönetimin kurşun askerlerinden?”
Sözlerinde yerden göğe haklıdır.
Bunun örneklerini defalarca gördük. Muhalefetin hangi gen sorusu veya istediği bir yasa geçti ki bu güne kadar?
Sonucun böyle olacağı daha komisyonun AKP li 9 üyesinin reddi ile belli değil miydi?
Ne var ki sonucu belli olsa da bu bir tarihi oylamaydı. Emine Hanım da genel başkan sıfatı ile gidip aslanlar gibi oy kullanmalıydı.
Kusura bakmasın tansiyonunun çıkmasından ötürü her ne kadar geçmiş olsun desem de dilaltı alabilir, meclisin revirinde tedavi olabilirdi.
Bu oy kullanmamasına mazeret olamaz.
***
Kendimi onun yerine koyup düşünüyorum şimdi.
Ben olsam ne yapardım diye.
Ayrıldığım partiden hiç kimsenin ne düşündüğüne, bana nasıl bakacaklarına filan bakmaz, sonucu bilsem de gider oyumu kullanır sonra çeker giderdim.
Sonucu nasılsa belli mantığı ile oy kullanmamak olmaz.
Bazen bir oy çok şey değiştirebilir.
Oy kullanmaması, kamudan çok tepki almasına yol açtı.
Başlangıçta kurduğu veya kurulan partisi herkes için bir umut olarak görülmüştü.
Sonrası partinin içindekilerin CHP ilkeleriyle uzaktan yakından ilgisi olmadığı fark edilince, CHP örgütünün büyük bölümünün ona olan sempati ve sevgiyi dolayısı ile güveninin azaldığını görmekteyim.
Yani cumhurbaşkanlığı adaylığına büyük destek verenlerin artık o desteği vermediklerini söyleyebilirim.
Siyaset bir satranç oyunu gibidir.
Hata kabul edilemez.
Emine hanıma 26 yıllık parti emekçisi ve bir abla olarak önerim, o partiden derhal istifa etmesidir.
Bu dünyanın sonu demek değildir.
Gerekçelerini anlatır ve bu istifası ile yine gönüllerde taht kurabilir, hiç merak etmesin.
Zararın neresinden dönülse kârdır derler.
Hiç düşünmesin ona kucak açacak Atatürkçü partiler olacaktır.
Benim ona olan sevgimi soracak olursanız hiçbir şey eksilmedi.
TC.Tünay Süer
KEMALİSTLER Kemalistler TWİTTER GÜNCELLEMELERİ GÖRMEK İÇİN
- Kemalistler Instagram da takip et
Takip Et Kemalistler