AKP İktidarda Kaldığı Sürece Özgecan'lar Ne İlk Ne De Son Olacaktır... - Kemalistler -->

AKP İktidarda Kaldığı Sürece Özgecan'lar Ne İlk Ne De Son Olacaktır...

AKP İktidarda Kaldığı Sürece Özgecan'lar Ne İlk Ne De Son Olacaktır...

Adı Özgecan…  Bir üniversite öğrencisi… Henüz 20 yaşında…

İnsan görünüşlü canavarların saldırısına uğradı. Tecavüz edildi… Kolları kesildi… Sonra da yakıldı…

Özgecan sevemeden, yaşayamadan, çoluk çocuğa karışamadan, ömrünün baharında, sonbaharları göremeden gitti. Güneşini kararttılar…

Kendi türüne, kendi cinsine bu kadar vahşi, bu kadar acımasız, bu kadar kötü davranan bir yaratık daha var mıdır yeryüzünde?

Özgecan Yoksul bir ailenin çocuğuydu…

Ailesi o kadar yoksuldu ki, annesinin bir cep telefonu alacak parası bile yoktu… Telefonu bozuktu ama ne tamir ettirmeye, ne yenisini almaya ekonomik durumu elveriyordu…

“Keşke” diyordu Özgecan’ın annesi, " Keşke bir telefon alabilseydim, kendi kendime kızıyorum. Belki beni arama imkânı olurdu. Belki kurtulurdu yavrucağım. Nasıl kader yazmışlar Allah’ım... Benim kızım bunları hak etmedi…

Ve devam ediyordu:

"Hedefi psikolog olmaktı, ‘Okuyup seni kurtaracağım anne, yeter ki sen beni okut kurtar’ diyordu hep. Kızım psikolog olma hedefini başaramadı. O canilerin yüzünden bu hedefini başaramadı benim saf, güzel kızım. Bunların cezasını en ağır şekilde çekmelerini istiyorum. Bu nasıl vahşet Allah’ım..."

Bu vahşet karşısında bakanlar, milletvekilleri de konuşmaya başladılar… Sözüm ona toplumun acısını paylaşmak istiyorlarmış… (!!!)

Halka tatlı, şirin, sevimli görünebilmek için ellerinden gelen, gelmeyen her şeyi yapıyorlar… Malum, seçimler yaklaşıyor…

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Mersin'de bıçaklanarak öldürülüp yakılan 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın ölümüne Twitter hesabı üzerinden tepki gösterdi. Zeybekçi, "insanlığın katledildiği" cinayetler için idam cezasının getirilmesi gerektiğini söyledi.

"Özgecan Aslan yavrumuza Allah'tan rahmet ve ailesine sabır diliyorum. Rabbim yavrumuzu cennetinin en güzel yerine koysun inşallah" diyen Ekonomi Bakanı, "Özgecan Aslan gibi insanlığın katledildiği cinayetler için idam cezasını getirmeyi hassasiyetle tartışmamız ve getirmemiz gerekiyor" diye yazdı.

Başbakan Davutoğlu, Antalya'da partisinin İl Kadın Kolları Kongresi'nde yaptığı konuşmada üç kez "Kadına uzanan eller kırılsın…” demiş. “Adaletin onlara en sert şekilde mukabelede bulanacağına inanıyorum" demiş ve ardından da salonu dolduran kadınlardan Özgecan Aslan ve şiddet nedeniyle hayatını kaybeden bütün kadınlar için Fatiha okunması çağrısında bulunmuş…

İyi, güzel de, kadınlara yönelik bu şiddet ortamının her geçen gün niçin biraz daha artarak genişlediğini, büyüdüğünü sorgulamak, araştırmak her nedense,  hiçbirisinin aklına gelmiyor…

2002’den bu yana “KADIN KATLİAMLARI” tam yüzde 1400 arttı…

Altı yılda öldürülen kadın sayısı 4 bin… Sadece 2014 yılında 294 kadın öldürüldü… 2002 yılında 66 olan kadın cinayeti sayısı, 2007 yılında 1011 oldu…

Elbette sayılar her yıl artar… Elbette artacak…

Diyanet İşleri Başkanlığı çıkıp da “TECAVÜZCÜDEN İMAM OLUR…” derse, elbette kadın katliamları katlanarak artacak…

Mahkûmların cezaevi vaizlerine yönelttiği sorulara verilen yanıtları topladığı kitapta bu din kurumu bakın bir soruya nasıl yanıt vermiş:

SORU: TECAVÜZCÜDEN İMAM OLUR MU?

YANIT: Her Müslüman gibi, imamlık yapan kimsenin de Allah’ın yasak ettiği şeylerden uzak kalması esastır. Ancak dinden çıkmasını gerektirecek bir sözü veya davranışı söz konusu olmadıkça her Müslümanın arkasında namaz kılınabilir.

Koca koca adamlar, hele hele üst makamlarda yönetici mevkiinde olan adamlar çıkıp da:

“Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak…”

“Kadınları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz…”

“Kadına şiddet abartılıyor, ben zaten kadın – erkek eşitliğine inanmıyorum…” derse…

Hele hele, hem kadın hem de köşe yazarı olan birisi çıkıp:

“KADINA ŞİDDET ERKEĞİN HAKKI…” derse…

“Hamileyken sokağa çıkmayacaksın…”

“Anan da olsa, kadının diz kapağı açıksa, insanlar tahrik olur…” derse…

Tecavüzler de artar, kadın katliamları da artar, dayak da artar, şiddet de artar…

Yani demem o ki hacı, Atatürk döneminden sonra gelen iktidarlar döneminde değersizleşen kadın, AKP iktidarında iyice değersizleşti, aşağılandı, küçümsendi, sosyal hayattan ve kültür ortamından çekilip alınarak eve hapsedildi… Erkeklerin kölesi haline getirildi…

Yani demem o ki hacı, bu sorun öyle derin ve karmaşık bir sorundur ki Fatiha ile sloganlarla çözümlenemez…

Bu sorunu çözmek için bir iktidar, bir zihniyet, anlayış, görüş, bakış değişikliği gerekir… Olaylara, Atatürk’ün, Tevfik Fikret’in AYDINLANMA PENCERESİNDEN bakmak gerekir… Ne diyordu Tevfik Fikret:

“ELBET SEFİL OLURSA KADIN ALÇALIR BEŞER”

Ne diyordu Yüce Önder:

"KAHRAMAN TÜRK KADINI! SEN YERLERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL, OMUZLAR ÜZERİNDE YÜKSELMEYE LAYIKSIN."

Türk kadının omuzlar üstünde yükselebilmesi için de her şeyden önce AKP iktidarından kurtulması gerekir…

AKP İKTİDARI BAŞIMIZDA KALDIĞI SÜRECE ÖZGECAN’LAR NE İLK NE DE SON OLACAKTIR…

(alieralp37@gmail.com)

Benzer içerikleri okumaya devam et

Benzer içerikler

© Copyright 2019 Kemalistler | All Right Reserved